DERE'NİN ETEĞİNDE
vazgeçtim yetmiş beşliğinden
ter-ü taze bir otuzbeşliğe razıyım
dahası berisi kalmadı dünyanın
oturur beklerim düşsün diye
elma ağacının altında
dilimlenmiş bir mezelik
bir dere kenarında
doldururum yarım ölçü suyu
üzerine hayalinin meyi
yeter bundan sonra
yalnız ağlamaya
…
ziyası kaybolan gözleriyle
sızısını sardı derenin suyunda
eline batan dikenleri
sardı ağacın zamkıyla
çekerdi bilirdi
anası çocukluğunda
“öyle yap evlat” diye tembihledi
çimenin yeşili bulaştı üstüne
aldırmadı
içindeki kirinden
daha çok kirletmedi
dar zamana sığıştırdı
yaşamak denilen eylemsizliği
ikindi üzerini bağlarken akşama
doldurdu geçen zamanları
ekledi ucu ucuna
derenin içine saldı sonra
yıkasın götürsün diyerek
bulduğu tüm düşüncelerini
erinmedi… birikti…
adı sonuncu bahar olsa da
temiz bir baharı içine çekti…
serinliğine sevindi
ürpermişti teni
sürüp giden vaktin içinde...
...içinde bulduğu hazla irkildi…
9 Ocak 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder