Eskiyi eskiten ve eksilten
Karı kalkmaz bir coğrafyanın
Suskun yanını bozuyorsun
Kararan teninde yanık bir tren sesi
Geliyorum diyorsun
Bir can kopuyor bir şafak vakti
İnceden bir sızı sarıyor yüreğini
Varınca açılan kapıların uğurluyor
Uykusu çok, yorgun genç gözleri
Bir atın koşumlarında koşuyor kızak
Karanlığın içinden yağıyor aşk, buzdan
Kızıl bir ateş çıkıyor balkona
Eskiyen ne kadar hikâye varsa
Bağırıyor sarhoş içmediği zamana
Keder dudaklarından dökülüyor
Sıradan bir vakitteki bitimsiz acıları
Yakıyor soğuktan donan ağaçları
An eskiyor yüzümde
Zaman ağlıyor
Şeytanın iblisliği
Dünyanın yüzünde parlıyor…
20 Aralık 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder