22 Aralık 2007 Cumartesi

PINARLARIM

Düşünüyorum da hani
Başka bir din sarsaydı tenimi
Sarsar mıydı hayat yinede böyle
Öper miydim ölümün ellerinden her gece
Gün doğumlarında sancılanır mıydı ay dede
Minik yıldızlar yine öyle çakılıp kalır mıydı
Yoksa inerler miydi ceylan pınarlarına

Düşünüyorum, düşünüyorum da
Bulamıyorum ya hani bu soruya bir cevap
Maksat yaşamak olduktan sonra bu kılınan
Abdestli halimde hayat, secde başı kaç rekât
Yahut kaç yortu zamanı içilecek kırmızı şarap
Tütsülerden daha kaçının ucuna ateşim düşecek
Yanmaya ibret yağacak mı yağmur pınarlarıma

Her dilde Tanrı’m tek her dinde aynı Allah
Mezhebime sığdırabildim ya alevinde bir aşkı
Hiçbir zulüm dostun gülünden daha çok acıtmadı
Pirler dergâhımda kırık dizlerimi kaldırmadım
Zülfüm düştü gözlerimin önüne nisan tasıma yağdım
Her insanda nisa halimle insanlığıma ağladım
Koşarak gittim gönül dergâhının pınarlarına

Dokunduğum tüm tahta trabzanlar
Ve görmediğim denizlerdeki tüm yelkenlerim
Hep benimle aynı olanları getirip götürürdü meçhulden meçhule
Ve ölü tüm bebekler gözlerinde gülümsemeleri gizlediler
Kana kana içip doyamadığım tüm sevdalar sendendi
Verdiğin her Rahmet dupduru dolardı pınarlarıma

Hiç yorum yok: