MERAK ETTİK...
Körpe ekinlerin alaza sarması gibiydi
Güneş yakmadan yaktığımız o yıllar
Üşenmeden çekirgelere el ederdik
Yesinler yeşil dallarımızı ekim zamanı
Bizimde sıradan sayıp geçtiğimiz
Hayatlarımız vardı, yorgun değildik
Yorgunuz demek işimize geldi
Kör gecelerin bağrında bağdaş kurduk biz
Gecelerin suçu yok hiç cilvelenmedi
Hatta gel demedi hiç birimize
Zorla koynuna sokulduğumuz sevgilimizdi
Azıcık merhameti uğruna uykuyu sattığımız
Biliyordu kâğıt önde kalem elde
Öksüz yetimlik gecenin koynunda biterdi
Yıldızları çağıran biz, göze batıran yine biz
Kan ağlayan kaçınız acısını bilirsiniz
Bezginliğimiz başkaydı
İçimize atmak işimize geldi
Çığlar biriktirdik dağ başlarımıza
Çığlık nefesimizdi hıçkırık boğazımızda taş
Kurduğumuz her dağın çobanı bizdik
Yolları kuranda önüne taşları yığanda
Gemilerini yakanda köprüleri yıkanda
Bizden başkası değildi siz bilmediniz
Biriken her mısrada biz kurduk kâinatı
Bundandı tek başına sofra başında aç
Hastayken yalnız kalışımız
Böylesi daha çok işimize geldi
Uzaktan göründüğümüz gibi değildik
Davul sesi bile ehveni şer’di bizden
Beğenmedik sanılanın aksine sudaki aksimizi
Elimizi sokup çıkardığımız, deli dalgaların
Kopardığımız fırtınaların sebebi bundandı
Gördüklerinizin derdindeydik aslında
Biz o sizdeki bizleri hiçbir zaman bilmedik
Siz bizde ne gördünüz, biz aslında
Sadece bunu merak ettik…
1 Aralık 2007 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder