Düşüne taşına al kararlarını diyorsun
Düşünürken taşınma hayallerim düşmesin diye
Suya uzak sebeplerden kaçıyorum ben
Belki de bu nedenle gizli gizli kuruyorum
Yalnızlığımla yaşayacağım kulübemi
Kendime bile haber vermeden
Korkmuyor musun
Korku, korkmaz mıyım senden
Ama ecele çaresi yok dendiğinden beri
Birde perili evimizin karanlık üst katına
Kendim çıkmayı öğrendiğimden midir bilmem
O kadar da umurumda değilsin
Ne yalan söyleyeyim
Şimdi görünmez kumaştan görünmez iğneyle
Bir uzak yol dikiyorum kendime
Rengi ak ellerimden akıyor
Dilimde en temiz türkü
Ufkuma koyduğum
Doğan güneşime bakıyorum
Seviyorum kendimi
Gitmeliyim…
Vardığımda çit çevrilmeli bahçeme
Beyaz badanalı olmalı o tekçe katım
Kapısı açılıp kapanırken zorlanmalı
Pencereleri güne açılmalı
Perdeleri güllü basma ellerimde
Sergende yetecek kadar tabak çanak
Birazda gelip gidenle gül şerbetlik bardak
Kendi evimdeyim…
Gün başlarken yem atmalıyım tavuklarıma
Küçük kız zamanlarım gelmeli bakışlarıma
Kedilerim paçalarıma dolanmalı çapkın yapışkan
Gidip bağlı oldukları yerde köpeklerimi öpmeliyim
Sarmaş dolaş olmalıyım ağaçlarımla
Bahçedeki birkaç domates fidem
Ürün vermeli daha ilk senemde
Kahvaltı soframı bahçeme kurmalı bir seher
Taze süt kaynatmalıyım içine has bal
Peynir komşumdan zeytin dalından salamura
Önceleri gün bitmez gibi gelmeli burada
Sonra koşuşturmacalı zamanlar
Yetişmeye bir güzel hayata
Yetişmeliyim…
23 Kasım 2007 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
canım benim
inan ki çok hoş bir şiir, bayıldım....
harikasın sen..
devam et ne olur, hiç bırakma bu şiirleri...
rabbime emanet ol.
Yorum Gönder