25 Ekim 2007 Perşembe

Bilinmez...



Her güz yaprağının renginde vurulur baht
Son bir rüzgâr istermi istemezmi sorulmaz
Serpilir üzerinde üvey ana kılıklı bir kar
Toprağa ermekle dirilir mi ruh bilinmez

Allah bilir ama bir zaman aynalı beşikteki
Çile dediğinin anasıyla danasını sallamakla
Kızılcık sopasının sırtındaki iniltisi aynıdır
Gönüllüce gül zamanı bulunur mu bilinmez

Kestirme bir uykuyu gaylüle hesabına alsa
İflahını kesen uykusuzlukları tek tek ayıklasa
Tavşanın uyur gezerliğinden farkı adamlığıysa
Huzur söylentilerinin bir aslı var mıdır bilinmez

Bilse bilse yar bilir,
O da ağyar’dan bilir…

Hiç yorum yok: