27 Mart 2008 Perşembe

GÜZEL



Utanacağım ne varsa
Fütursuzca sarf ederken yüzüme
kendi yüzümden utanıyorum
gücüm kayboluyor sana bakamıyorum

Hayret… Nadir bir hal üzere
Bir yaz sıcağında üstelik
Kavga bile etmeden
Geliverdin kahve haneme

Fincanda soğumuştu çayım
Sana da dolduracakken
Canıma kastta nazarın
Dolaştırdığın saçlarım gibi
Dolandıracak ayaklarımı bakışların

Denizinin tuzu, dağımın tozu
Sende su dalgası bende rüzgar karışığı
İlle de siyah saçlı bir kız çocuğu
Teni tenimin rengi
Gözleri yeşil mi kahve mi belli mi

Uslu ama küskün iki çocuktan
Yaramaz ama mutlu bir ece sultan
Nazar olmasın diyerek doya doya
yüzüne bile bakamam

mevsim yaz…
yaş otuzsekizden gün almış
gamı kasaveti atmışım içimden
değil mi ki, hayat kırkında başlarmış…

27.08.2007, ANKARA

Hiç yorum yok: